Jin, Jiyan, Azadî : Süregelen Bir Kriz Üzerine Düşünceler
Makale / Farangis Ghaderi

iran-karisiklik İngilizceden Çeviren: Kübra Sağır

Jîna (Mahsa) Amini’nin 16 Eylül 2022’de öldürülmesinden sonra, ebeveynleri -güvenlik güçlerinin tehdit ve gözdağlarına rağmen- halka açık bir cenaze töreni düzenlemeye karar verdi. Jîna’nın öldürüldüğü haberi başkentte yayılırken Tahran’daki Kasra Hastanesi önünde protestolar devam ediyordu.[1] Aile sonraki gün, cenazeyi memleketleri Saqez’e nakletti. Halka açık cenaze töreninin sosyal medyada duyurulmasının ardından birkaç saat içinde yüzlerce kişi Ayçî mezarlığına akın etti; orada Kürtçe ağıt ve şarkılar arasında Jîna’nın defnedilmesine yardım ettiler. Kürt kadınları başörtülerini havaya fırlatarak diğer sloganlar arasında Jin, Jiyan, Azadî (Kadın, Yaşam, Özgürlük) sloganları attı. Gazeteciler Niloofar Hamedi ve Elaheh Mohammadi’nin -her ikisi de çalışmalarından dolayı halen hapisteler- Jîna’nın öldürülmesiyle ilgili ilk yazılı haberlerinin yanı sıra, sosyal medya da protestolara dahil olup olanları daha ileriye taşıdı. Fotoğraflar, videolar ve başka tür tanıklıklar internette dolaşıma girdi. Cenaze töreni Kürt şehir, kasaba ve köylerindeki dayanışma gösterileri ile ilerleyen günlerdeki kitlesel grevler, ülkenin dört bir yanındaki İranlıların dikkatini çekti.

Jîna’nın cenazesini takiben Kürdistan’da gerçekleşen dikkat çekici direniş eylemleri, “Jîna’nın ayaklanmasına” kadar, İran merkezi tarafından büyük oranda fark edilmeyen onlarca yıllık aktivizm ve direnişin üzerine inşa edildi. Kürdistan’da ayaklanma başlayınca, bu durum Kürtlerin kötü durumuna ve uzun süreli direniş tarihine bir pencere açtı. Jîna’nın öldürülmesi, İran’ın ötekileştirilmiş ve ezilen halkları arasında daha önce benzeri görülmemiş bir dayanışmaya yol açtı ve mücadeleleri, amaçları ile silinmiş tarihleri üzerine düşünmek için bir fırsat sundu. Bu makalede, Kürt siyasi mirasının geçtiğimiz yıl boyunca, Kürtlerin, Jîna’nın öldürülmesine verdikleri tepkilerde nasıl bir rol oynadığını ve ayaklanmanın; kimliklerini yeniden ortaya koymak ve modern İran’da tarihsel ve yapısal olarak silinmişliklerine meydan okumak için nasıl bir alan haline geldiğini gösteriyorum. Ayrıca Jin, Jîyan, Azadî hareketi (Farsça: Zan, Zendegi, Azadi) hakkında haber ve yorum yapmanın onların sistematik susturulmalarını nasıl devam ettirdiğini de tartışıyorum.

Çeşitli sosyal, siyasi ve ekonomik krizlerin bir araya gelmesi, İran toplumunun farklı kesimlerini Jin, Jîyan, Azadî hareketinde bir araya getirdi. Ancak ayaklanma üzerine düşünürken baskı ve mücadelenin kesişim noktalarına dikkat etmek ve ötekileştirilmiş halkların talep ve isteklerinin çeşitliliğini göz ardı etmemek hayati önem arz etmektedir. Kürtler kendilerine siyasi ve ekonomik baskı uygulayan otoriter bir rejimi protesto ederken, aynı zamanda İran devleti tarafından isimlerinin, dillerinin, kültürlerinin ve tarihlerinin silinmesi yoluyla kimliklerinin inkâr edilmesine karşı da ses çıkarıyorlar. Bu durum geçtiğimiz yıl boyunca direniş ve anma törenlerine eşlik eden Kürt kimliğinin canlı ifadelerinde -Kürtçe sloganların atılması, Kürtçe devrimci şarkıların söylenmesi ve şiirlerin okunması- kendini açıkça göstermiştir. Anma törenlerinde ve konuşmalarda atılan sloganlar, okunan şiirler ve söylenen sözler tarihsel ve siyasal anlamlar taşımakta ve var olan ayaklanmayı Kürtlerin tanınma, eşitlik ve adalet mücadelesinin uzun tarihine yerleştirmektedir. Örneğin, bir Jin, Jîyan, Azadî protestosu sırasında Piranşehr’de vurularak öldürülen genç Komar Daroftade’nin cenaze törenindeki hiddetli bir konuşma sırasında babası şunları söyledi: “Oğluma Komar adını verdim; çünkü 25 Gelawêj’de (16 Ağustos) doğdu. O özgürlük ve bu topraklar uğruna canını verdiği için mutluyum. O şehit olduğu için mutluyum.”[2] Komar, Kürtçede cumhuriyet anlamına gelmekte ve 16 Ağustos tarihi, Kürdistan Demokrat Partisi’nin (KDP) kuruluş yıldönümüne işaret etmektedir. KDP, 22 Ocak-15 Aralık 1946 tarihleri arasında İran’da Mahabad şehrinde, kısa ömürlü Kürdistan Cumhuriyeti'ni yönetmiştir.[3] KDP, sosyal demokrat bir parti olarak “federal ve demokratik bir İran içinde Kürt ulusal haklarını elde etmeyi” hedeflemektedir.[4] Ancak partiye üyelik veya partiyle bağlantılı olmak idam cezası ya da uzun süreli hapis cezalarıyla sonuçlanabilmektedir.[5] Bu nedenle, Komar’ın ailesi kendisine verilen bu isimle yasaklanmış bir tarihi zekice canlı tutmuş, onun ölümü ve cenazesi de yasaklı bir rüyayı, kendi kaderini tayin etme rüyasını anmak için bir alan haline gelmiştir. Babasının sözleri ve şehitliğinin kutlanması, Kürtlerin tabii kılınma haline karşın tarihsel direnişlerinin sürekliliğini, özgürlük ve adalete olan sarsılmaz bağlılıklarını yeniden tasdik etti. Babanın bu sözleri sosyal medyada geniş yankı buldu.

Yine benzer bir biçimde, Jîna’nın cenaze töreninde ve geçtiğimiz yıl düzenlenen diğer cenaze törenlerinde, Kürt şair Refîq Sabîr’in Saddam Hüseyin’in Mart 1988’de Halepçe’de sivillere karşı kimyasal silah kullanması üzerine yazdığı bir şiire dayanan “Be Tenya Cêy Mehêllin” (Onları Yalnız Bırakmayın) isimli Kürtçe bir şarkı söylendi.[6]“Bir şehrin öldürülmesini” anlatan şiir, “pusla örtülmüş” kurbanların yalnız bırakılmaması için bir yakarışla başlamaktadır:

Gün doğumuyla [susamış] boğazlarını kutsayın,

ve güllerle yaralarını.

şarkılarla örtün onları,

ve ormanların yeşiliyle.[7]

Irak Kürdistanı’ndaki Halepçe’de 5.000 sivilin öldürülmesinin yarattığı kolektif travmanın Jîna’nın gömülmesi vesilesiyle anılması, onun öldürülmesini Ortadoğu’daki modern ulus-devletlerin, Kürtlere karşı uyguladığı şiddet tarihine yerleştirmektedir. Devletin Kürtlere yönelik şiddetine yapılan bu atıf, Jîna Amini’nin öldürülmesinin birinci yıldönümü öncesinde ailesi tarafından 24 Ağustos 2023 tarihinde yayınlanan açıklamada da yer aldı. Açıklamada ünlü Kürt şair Şêrko Bêkes’in (1904-2013) Zam Pêwan (Sayısız Yara) adlı şiirinden “Tahran kimseye gülümsemez” dizesi alıntılanmıştır.[8]Bêkes bu şiiri, 1979 devriminden sonra Kürdistan’daki silahlı direniş sırasında öldürülen, Kürt radikal sol örgütü Kürdistan Emekçileri Devrimci Örgütü'nün (Komala) kurucularından ve hayranlık duyulan siyasi lider Foad Mostafa Soltani’nin (1948-79) anısına 23 Eylül 2009 tarihinde yazmıştır.[9]Bêkes, Soltani’nin mirasının “her [Kürt] evinde ekmek ve su”,“her avluda bir ağaç”,“her odada bir pencere” ve “anlatılmaya devam edilen bir hikaye” haline geldiğini yazmıştır. Aynı şekilde, Jîna’nın adı da bir sembol haline geldi ve haksız yere ölümü Kürt direnişine güç verdi.[10]

Jin, Jîyan, Azadî ayaklanmasının ilk günlerinde İranlı şarkıcı Shervin Hajipour tarafından “Baraye” (İçin) isimli Farsça bir şarkı bestelendi ve bu şarkıda protestoları desteklemek için baraye kelimesiyle başlayan protesto tweetleri yer aldı. Şarkı kısa sürede hareketin marşı haline geldi ve “modern İran'a, sorunlarına ve halkının talep ve arzularına dair bir rehber” sunduğu için takdir edildi.[11] 9 Ekim 2022’de Kürt bir müzisyen ve söz yazarı olan Chia Madani, Hajipour’un şarkısında “söylenmeden kalanların sadece bir kısmını kelimelere dökmek” için “Bo” (İçin) başlıklı Kürtçe bir şarkı yayınladı. Madani, şarkısında İran'daki azınlıkların “görünmez acılarını” vurguladı:

Kürtler için, Lorlar için, Araplar için, Beluciler için

Hakları olmayan tüm halklar için

Yüzyıllardır süren baskılar, boyun eğmeler için

Canlı canlı gömülen kültürler ve kimlikler için.

Şimdi bu [şarkıyı] bir kez daha yazalım,

Benim acılarımın da görünür olacağı bir biçimde

Bu defa sizin özgürlüğünüzün

hepimizi özgür kılmayı hedeflediğinden emin olalım.[12]

Madani’nin kastettiği şey Kürtlerin haklarını elde etme umuduyla 1979 devrimine aktif olarak katılmalarıdır. Ancak Kürtlerin siyasi ve kültürel talepleri, İslam Cumhuriyeti kurulduğunda acımasızca bastırılmıştır.[13] Bunun yanı sıra, geçtiğimiz kırk yıl boyunca rejim, Kürt direniş hareketlerini gayrı meşrulaştırmak ve Kürtleri insandışılaştırmak için “bölücülük” ve “terörizm” suçlamalarını etkili bir şekilde kullanmış ve sonuç olarak mücadelelerini ülkenin geniş kesimleri için görünmez kılmıştır.

Jin, Jîyan, Azadî hareketi, Kürtler gibi azınlık haline getirilmiş halkları görünmez kılma mekanizmalarına meydan okumak ve bunları sorgulamak için bir alan sunmuştur. Hakikaten de bazı olumlu gelişmeler ortaya çıkmış ve özellikle İran içinde ve marjinal gruplar arasında ilham verici dayanışmalar inşa edilmiştir. Bununla birlikte, İran’daki ana akım medyada, mitinglerde, yorumlarda ve akademik tartışmalarda susturma, ötekileştirme ve silinmeler devam etti. Bu silinmeler arasında en korkunç olanları Amini’nin Kürtçe ismi Jîna ve Jin, Jiyan, Azadî sloganının kökensel bağlamı oldu.[14] Geçtiğimiz yıl boyunca yorumcular rutin olarak bu sloganın Kürtçe kökenini ya görmezden geldi ya da çarpıttı. Bu durum, özellikle Kültürel Antropoloji Derneği'nin Haziran 2023 tarihli web sitesinde yer alan Kadın, Yaşam, Özgürlük konulu Sıcak Bölge serisi gibi akademik yayınlarda yer alınca daha da sorunlu bir hal aldı. Editör, Jin, Jiyan, Azadî'nin Kürtçe versiyonunu yazmak için tuhaf ve aşina olunmayan bir transkripsiyon (xen, xian, e'zadi) kullanarak hatalı ve yanıltıcı bir tarihçe ileri sürmektedir. Yazarın belirttiğine göre, bu slogan “ilk olarak Kürtlerin, Türkiye’de tanınma mücadelelerinde ortaya çıktı. Amerika’nın Irak’ı işgalinin ve Suriye iç savaşının ardından IŞİD’e karşı mücadelede kullanıldı.”[15] Burada eksik olan -ve bence açıklayıcı olan- Kürdistan İşçi Partisi’ne (PKK) doğrudan atıfta bulunulmaması ve sloganın asıl yaratıcıları olan bağlı kadın hareketlerinin tanınmamasıdır.

İran diasporasındaki dayanışma gösterilerinde Kürt bayrağının varlığı da tartışmalara neden oldu ve Kürtlerin, bayraklarını dalgalandırdıkları için bazı diaspora gösterilerinden uzaklaştırıldıklarına dair haberler çıktı.[16] Cenaze törenleri, protestolar ve anmaların medyada yer alma biçimleri de Kürdistan Cumhuriyeti gibi Kürt siyasi tarihine yapılan atıfları ve kendi kaderini tayin hakkı gibi siyasi ve kültürel taleplerin canlı ifadelerini, protestocuların birleşik ve homojenleştirilmiş bir resmini tasvir etmek için düzenli olarak minimize etmiş ya da silmiştir.[17] Devlet, ana akım medya ve yorumlar tarafından gerçekleştirilen bu silmelerin sistematik olduğunu ve modern İran’ın ve İran ulusal kimliğinin temelinde derin kökleri olduğunu ileri sürüyorum. Yerli kültürlerin ve halkların tek dil ve kimlik arayışıyla ötekileştirilmesi, asimile edilmesi ve silinmesi, modern İran devletinin oluşumuyla beraber gerçekleşmiştir. Bu tekçiliği ve Farslaştırma politikasını sorgulamak ve Kürtler gibi azınlık haline getirilmiş halkların yaşadığı tarihsel silinmelere dikkat çekmek, mevcut ayaklanmayı ve Kürdistan’da sergilenen direniş biçimlerini anlamanın kilit noktasıdır.

İran milliyetçi söylemi, ulusal bir kimlik inşa ederken diğer etnik toplulukların aleyhine bir biçimde Fars bileşenini vurgulamıştır.[18] İran’ın çeşitli halklarının entegrasyonu, zora dayalı yolların yanı sıra, Fars dilinin devlet eğitiminde, yönetiminde ve medyada öne çıkarılmasıyla gerçekleştirilmiştir.[19] Ünlü İranlı yazar, siyasetçi ve İran Dil Akademisi’nin kurucusu Muhammed ‘Ali Forughi’ye (1877-1942) atfedilen bir makalede, Farsça ve İran edebiyatı eserlerinin yayınlanmasını “İranlıları homojenleştirmenin en iyi yolu” olarak değerlendirmiştir. Farslaştırmanın “onları Farslaştırmak olarak algılanacak şekilde” yapılmaması gerektiğini vurgulamıştır. Forughi şunları belirtmiştir: “Türkçe, Kürtçe ya da Arapça konuşmanın yasaklanmasına inanmıyorum. Onun yerine, Farsça konuşmayı zorunlu kılın. Şükürler olsun ki, Türkçe ve Kürtçe edebi diller değildir; bundan dolayı azınlıklarımız edebi ve eğitimsel içeriklerden yoksundur ve onları Fars dili ile edebiyatına asimile etmek kolay olacaktır.”[20] Forughi’nin Kürtçe ve Türkçedeki yüzyıllara dayanan edebi geleneklerden bihaber olması, felaketle sonuçlanan politikalara yol açtı. İran ve Osmanlı imparatorluklarındaki yarı bağımsız Kürt emirlikleri yüzyıllar boyunca Kürt kültürünü ve edebiyatını beslemiş ve Kürtçe dil çeşitlerini edebi diller olarak geliştirmiştir.[21] Rıza Şah’ın hükümdarlığı döneminde (1925-41) İranlı olmak, giderek Fars olmak anlamına gelmeye başladı.[22]Şah, Kürtçe yayınları yasakladı ve bu da Kürtçe kitap bulundurmanın suç sayılmasıyla sonuçlandı.[23] Kürt yazarların otobiyografileri, Kürtçe yayın yasağının onların hayatı üzerindeki etkisine dair tanıklıklarla doludur.

1979 devriminin ardından Kürdistan’ın militarizasyonu ve güvenlikleştirilmesi yoğunlaştı. Toplu katliamlar ve yargısız infazlar 1980’lere damgasını vurdu. Kürt bölgelerinde az gelişmiş bir ekonomi, yoksulluk ve yüksek işsizlik oranıyla durum gözle görülür bir şekilde kötüleşti.[24] On yıllık askeri saldırganlığı, devletin kültürel aygıtları ve medya tarafından, özellikle de “kutsal savunma sinemasında” (sīnimā-yidifā’-i muqaddas) yaygınlaştırılan Kürtlerin insandışılaştırılması ve kötülenmesi izledi. Kürtlerin yüzyıllık asimilasyon politikalarına, şiddete ve silinmeye karşı tepkisi güçlü bir direniş oldu ve geçtiğimiz yıl Kürdistan’da sergilenen aktivizm ve direniş, asimilasyon politikalarının başarısızlığının bir göstergesidir. Kürtler, Farsçanın hegemonyasına ve sistematik devlet şiddetine meydan okurken dillerini ve kültürlerini geliştirmeye devam ettiler. Sanat ve edebiyat aracılığıyla hafızalarını ve kayıtlarını canlandırmak için alternatif yollar buldular; ancak dirençlerinden dolayı ağır bedeller ödediler.

Kürtler, İran nüfusunun yalnızca %10 ila %12’sini oluşturmasına rağmen, İran’daki siyasi mahpusların neredeyse yarısını oluşturmakta ve ölüm cezası alan ve infaz edilenler arasında orantısız bir şekilde yüksek bir sayıya tekabül etmektedirler.[25] Durum bu haldeyken, en uzun süre cezaevinde bulunan kadın siyasi mahkûmun Kürt olması bir yanlışlık sonucu veya tesadüf değildir. Zeinab Jalalian on beş yıldır hapiste ve kaptığı bir enfeksiyon, tedavi edilmediği için yavaş yavaş görme yetisini kaybediyor.[26] Sessizce idam edilenler arasında yüzlerce genç kadın var ve ölümleri “ulusal güvenliğe” tehdit oluşturdukları gerekçesiyle hükümet tarafından onaylanıyor. Bunlardan biri olan Şirin Alamholi’nin adı, Eylül 2022’de, 2010’da idam edilmesinden 12 yıl sonra İranlı bir feminist ve Şirin’in cezaevi arkadaşı olan Atefeh Nabavi’nin Twitter hesabında Jin, Jiyan, Azadî’yi ilk kez Evin Cezaevi’nde Alamholi’den öğrendiğini yazmasıyla hatırlandı: “Yatağının yanındaki duvarda yazılıydı.”[27] Şirin, hakime yazdığı mektuplardan birinde okula gitmediğini, Farsçayı sadece hapishanede öğrendiğini, mahkemede ilk kez yargılandığında duruşmayı anlamadığını ve kendini savunamadığını yazdı.[28] Hükümet yetkilileri, Şirin’in cenazesini onurlu bir şekilde defnedilmek üzere geri vermedi, diğer pek çok Kürt siyasi muhalifin kaderinde olduğu gibi.[29] Şirin’in diğer dört Kürt siyasi mahpusla beraber (öğretmen, şair ve aktivist Farzad Kamangar dahil) 9 Mayıs 2010’da idam edilmesi Kürt bölgesinde kitlesel gösterileri ve genel grevleri ateşledi, ancak bunlar merkez tarafından kaydedilmedi veya rapor edilmedi.

Her türlü siyasi aktivizmin son derece riskli olduğu bir bağlamda, İranlı genç Kürtler giderek artan bir şekilde dillerinin yeniden canlandırılmasına ve kültürel, sivil ve çevresel aktivizme odaklandılar. Ancak bu aktivizm alanları, Aralık 2022’de altmış iki ay bir gün hapis cezasına çarptırılan şair ve dil aktivisti Mojgan Kavusi ve 2021’de Kürtçe öğrettiği için benzer şekilde beş yıl hapis cezasına çarptırılan Kürtçe öğretmeni ve Nojin kültür örgütünün kurucularından Zara Mohammadi örneklerinde görüldüğü üzere risksiz değildir.[30]Kadınlar Kürdistan’daki siyasi ve sivil aktivizmde merkezi bir rol oynamakta ve Jin, Jîyan, Azadî ayaklanmasına öncülük etmektedirler. Kesişimsel bir direniş sergileyen Kürt kadınları, kendi inisiyatiflerinde kişisel, kolektif ve ulusal mücadeleleri bir arada örüyor. Bunun bir örneği de geçtiğimiz yıl yaslı anneleri desteklemek, onları birbirlerini ziyaret etmeye, çocuklarının mirasını canlı tutmaya ve adalet aramaya teşvik etmek için ortaya çıkan ve kendi kendine örgütlenen bir kolektif olan Daykî Şehîdanî Şorrişî Jîna (Jîna Devrimi Şehitlerinin Anneleri) inisiyatifidir.[31] Bunun beraberinde Kürt kadın aktivizmi, Kürdistan’daki diğer aktivizm biçimleri gibi, merkez tarafından görmezden gelinmiştir. Aynı zamanda ana akım İran feminizmi tarafından da büyük oranda dikkate alınmamış ve feminist anlatıdan dışlanmıştır.[32] Jin, Jîyan, Azadî hareketi, İran’ın, Kürtler gibi azınlık haline getirilmiş halkları silen dışlayıcı anlatıları üzerine düşünmek ve bu silmeleri ele almak için İran ulusal tarihini, edebi ve sanatsal kanonlarını gözden geçirmek için bir fırsat.

Geçtiğimiz yıl boyunca Kürtlerin meydan okuyan direnişi üzerine düşünürken, “Kürt sorununun” büyük resmini ve Kürtlerin nasıl azınlık haline getirildiğini (ve hala getirilmekte olduğunu) hatırlamak önemlidir. Kürtler, Osmanlı İmparatorluğu’nun ve İran Kacar Devleti’nin çöküşünün ardından ulusal sınırların yeniden çizilmesi ve modern Ortadoğu’nun yaratılmasıyla birlikte devletsiz ve azınlık haline getirilmiş bir ulus durumuna düştü. Azınlık statüsü, akademisyen Michael Cronin’in haklı olarak dile getirdiği gibi, “bir ilişkinin ifadesidir[,] bir özün değil” ve siyasi, ekonomik ve kültürel güçler tarafından belirlenir.[33] Kürt dili örneğin, 30 milyondan fazla kişi tarafından konuşulmaktadır ki bu sayı “azınlık” dili olarak kabul edilmeyen Romence, Bulgarca ve Letonca gibi bazı Avrupa dillerinden çok daha fazladır.[34]

İran’ın etno-ulusal bileşenleri Jin, Jîyan, Azadî hareketinin merkezinde yer almaya devam etmektedir. Onların çeşitli seslerinin duyulup yükseltilmesi ve onlara karşı işlenen tarihsel epistemik şiddetin görülmesi hayati önem taşımaktadır. Çeşitli seslerin birlik adına susturulması, etno-ulusal adaletsizliklere tepki olarak tekrarla duyulan bir argüman olup, sistemik şiddeti devamlı kılmaktadır. Modern İran’da dışlama ve silme yapı ve mekanizmalarını incelemek, etno-ulusal sorunları ve onların taleplerini anlamak için ön koşuldur. Her ne kadar son on yıllarda giderek artan sayıda araştırma Farslaştırma politikasını sorgulamış ve İran üzerine yapılan çalışmalarda çarpıtılmış bakış açılarına ışık tutmuş olsa da İran'ın tekil bir tarihe, kültüre ve edebi dile sahip bir ülke olarak tahayyül edilmesine katkıda bulunan çalışmaların daha fazla sorgulanması epistemik adaletin sağlanması açısından hayati önem taşımaktadır.[35]

*Yazının İngilizcesi için bakınız:  https://www.cambridge.org/core/journals/international-journal-of-middle-east-studies/article/jin-jiyan-azadi-and-the-historical-erasure-of-kurds/ABD2F2585A3AD4F0FF3735CD0B4FECAA

Dipnotlar

[1] “Mourners Who Dared Not Mourn: A Report from Outside Mahsa Amini’s Hospital,” [Yas Tutmaya Cesaret Edemeyen Yas Sahipleri: Mahsa Amini’nin Hastanesinin Dışından Bir Rapor] IranWire, 17 Eylül 2022, https://iranwire.com/en/women/107607-mourners-who-dared-not-mourn-a-report-from-outside-mahsa-aminis- hospital.

[2] Rudaw Media Network, “Komar Daroftade’s Father over His Son’s Grave,” [Komar Daroftade’nin BabasıOğlununMezarının Başında] Twitter (şu anda X), 31 Ekim 2022,https://twitter.com/Rudawkurdish/status/1587150429317627904. 

[3] Kısa ömürlü, kendi kendini yöneten bu devlet Sovyetler Birliği’nin Ocak 1942 tarihli Üçlü Antlaşma’ya uymadığı ve İran’ı boşaltmadığı “1946 İran krizi” sırasında varlık gösterdi. Peter Chelkowski and Robert Pranger, Ideology and Power in the Middle East: Studies in Honor of George Lenczowski (Durham, NC: Duke University Press, 1988), 339; David Romano, The Kurdish Nationalist Movement: Opportunity, Mobilization, and Identity (Cambridge, UK: Cambridge University Press, 2006), 227; Donald Wilber, Iran, Past and Present: From Monarchy to Islamic Republic (Princeton, NJ: Princeton University Press, 2014), 136.

[4] Democratic Party of Iranian Kurdistan (PDKI), “About,” [Hakkında]erişim: 30 Ekim 2023, https://pdki.org/english/ about.

[5] “Temanotat, Iran; PDKI: Democratic Party of Iranian Kurdistan,” Landinfo (Norwegian Country of Origin Information Centre), erişim 30 Ekim 2023, https://www.ecoi.net/en/file/local/2027641/Iran_temanotat_ PDKI_april_2020.pdfl.

[6] Akhbar-i Dagh, “Khandan Soroud-i Kordī bar sar-i Mazar-i Jīna Amīnī” [Jina Amini’nin Mezarının Başında Kürtçe bir Şarkı Söylemek], YouTube video, 27 Ekim 2022, https://www.youtube.com/watch?v=84j6G-zc9Go.

[7] Refîq Sabîr, “Lawokî Helebce û Mafî Xawendarêtî,” [Halepçe ve Mülkiyet Hakkı İçin Bir Ağıt] in Rwanîn be Rûnakîda: Le Barey Şî’r, Azadî, Jiyan, [Işığa Bakmak: Şiir, Özgürlük ve Yaşam Hakkında] (Silêmanî: Xezelnûs, 2022), 307–29. İranlı Kürt şair Heme Saleh Suzenî, Sabîr'in şiirinden sonra bir şiir yazmış ve onun açılış dizelerini küçük bir değişiklikle alıntılamıştır. Suzenî'nin popüler hale gelen şiiri "be tenya cêm mehellên"[Beni Yalnız Bırakmayın] olarak bilinir. Sabîr, Rwanîn be Rûnakîda, 309–18.

[8] Akhbar-i Rooz, “Bayanyey-i Khanevadey-i Jina Amini be Monasebat-i Avalin Salgard-i be Qatl Residan-i Jina,” [Jina’nın Katledilmesinin Birinci Yıldönümü Münasebetiyle Jina Amini’nin Ailesinin Beyanı] 24 Ağustos 2023, https://www.akhbar-rooz.com/213845/1402/06/02.

[9] “Foad Mosatfa Soltani,” Washington Kurdish Institute, erişim 30 Ekim 2023, https://dckurd.org/2018/07/ 26/foad-mostafa-soltani.

[10] Şêrko Bêkes, Hest û Nest (Sulaymaniya, Iraq: Serdem, 2010).

[11] Sara Mashayekh, “Baraye: Understanding Iran’s Song of Protest and Compassion,” [Baraye [İçin]: İran’ın Protesto ve Merhamet Şarkısını Anlamak] Ajam Media Collective, 9 Şubat 2023, https://ajammc.com/2023/02/09/baraye-irans-song-of-protest.

[12] Chia Madani, “Bo” [İçin], çev., Madani, YouTube video, 9 Ekim 2022, https://www.youtube.com/ watch?v=mIkKozqJWvw.

[13] Kamal Soleimani and Ahmad Mohammadpour, “The Securitisation of Life: Eastern Kurdistan under the Rule of a Perso-Shiʿi State,” Third World Quarterly 41, no. 4 (2019): 663–82.

[14] Farangis Ghaderi and Ozlem Goner, “Why ‘Jina’: Erasure of Kurdish Women and Their Politics from the Uprisings in Iran,” Jadaliyya, 1 Kasım 2022, https://www.jadaliyya.com/Details/44560.

[15] Milad Odabaei, “Far Away, by Your Side: An Introduction and a Remembrance,” Woman, Life, Freedom series, Society for Cultural Anthropology: Hot Spots, 29 Haziran 2023, https://culanth.org/fieldsights/far-away-by-your-side- an-introduction-and-a-remembrance.

[16] Luke James, “‘We Are Fighting for Her Name and Our Flag’: Why Welsh Kurds Fear Their Identity is Being Airbrushed from Iranian Protests,” Nation Cymru, 16 Ekim 2022, https://nation.cymru/news/welsh-kurds- iranian-protests-zhina-mahsa-amini.

[17] Ahmad Mohammadpour, “Decolonising Voices from Rojhelat: Gender-Othering, Ethnic Erasure, and the Politics of Intersectionality in Iran,” Critical Sociology 2023: 12–13.

[18] Firoozeh Kashani-Sabet, Frontier Fictions: Shaping the Iranian Nation, 1804–1946 (Princeton, NJ: Princeton University Press, 1999).

[19] Amir Hassanpour,Nationalism and Language in Kurdistan, 1918–1985 (San Francisco: Mellen Research University Press, 1992), 126.

[20] Mohammad Ali Forughi, “Aqalyatha-ye Keshvar,” Yaghma 3, no. 7 (1950): 264–67. Bu kaynağa dikkatimi çektiği için Mehrdad Rahimi-Moghaddam’a müteşekkirim.

[21] Hassanpour, Nationalism and Language; Boris James, “The Rise and Fall of the Kurdish Emirates (Fifteenth to Nineteenth Century),” in The Cambridge History of the Kurds, ed. Hamit Bozarslan, Cengiz Gunes, and Veli Yadirgi (Cambridge, UK: Cambridge University Press, 2021): 25–44; Farangis Ghaderi, “The History of Kurdish Poetry,” in Bozarslan et al., Cambridge History of the Kurds, 707–28.

[22] Kashani-Sabet, Frontier Fictions, 217.

[23] Hassanpour, Nationalism and Language, 126; Hejar Mukriyanî, Çêştî Micêwir (Mehregan, 2007); Homa Katouzian, Dowlat wa Jame’eh dar Iran: Enqeraz-i Qajar wa Esteqrar-i Pahlavi, trans. Hossein Afshar (Tehran: Nashr-i Markaz, 2018), 347.

[24] Rasmus Christian Elling, Minorities in Iran: Nationalism and Ethnicity after Khomeini (New York: Palgrave, 2013), 67.

[25] United Nations, Human Rights Council, Special Rapporteur on the Situation of Human Rights in the Islamic Republic of Iran, 2019, https://digitallibrary.un.org/record/3823681. Bkz, “Rights Denied: Violations against Ethnic and Religious Minorities in Iran,” [Hakların İnkarı: İran’daki Etnik ve Dini Azınlıklara Yönelik Şiddet] Ceasefire Centre for Civilian Rights, 2018, http://en.cshr.org.uk/wp-

content/uploads/sites/5/2018/08/Rights-Denied-Violations-against-ethnic-and-religious-minorities-in-Iran.pdf.

[26] “The Plight of Zeinab Jalalian: A Women’s Struggle for Freedom and Justice,” [Zeinab Jalalian’ın Kötü Durumu: Özgürlük ve Adalet İçin Bir Kadın Mücadelesi] National Council of Resistance of Iran, Women’s Committee, 24 Mart 2023, https://women.ncr-iran.org/2023/03/24/plight-of-zeinab-jalalian.

[27] Somayeh Rostampour, “Jin, Jiyan, Azadi (Woman, Life, Freedom): The Genealogy of a Slogan,” CrimethInc, 3Ağustos 2023, https://crimethinc.com/2023/03/08/jin-jiyan-azadi-woman-life-freedom-the-genealogy-of-a-slogan.

[28] “I Am a Hostage: A Letter from Political Prisoner Ms. Shirin Alam Hooli,” [Ben Bir Rehineyim: Siyasi Mahpus Shirin Alam Hooli’den Bir Mektup] Kurdish Institute, 7 Mayıs 2010, https://www.kurdishinstitute.be/en/i-am-a-hostage-a-letter-from-political-prisoner-ms-shirin-alam-hooli.

[29] “Shirin Alamhuli Atashgah,” Abdorrahman Boroumand Center, erişim 31 October 2023, https://www.

iranrights.org/memorial/story/-5375/shirin-alamhuli-atashgah.

[30] “Zara Mohammadi’s 5 Year Sentence Upheld for Teaching Kurdish Language,” [Zara Mohammadi’nin Kürtçe Dilini Öğrettiği İçin Aldığı 5 Yıllık Hapis Cezası Onaylandı] Iran Human Rights, 14 Şubat 2021, https://www.iranhr.net/en/articles/4620; “Mojgan Kavoosi [W]as Sentenced to 62 Months and One Day in Prison,” [Mojgan Kavoosi 62 Ay ve Bir Günlük Hapis Cezasına Çarptırıldı] Kurdpa, 29 Aralık 2022, https://kurdpa.net/en/news/mojgan-kavoosi-has-sentenced-to-62-months- and-one-day-in-prison.

[31]Bu kolektif hakkında çoğunlukla sosyal medya platformlarında dolaşan bazı videolar, faaliyetlerine ilişkin raporlar ve zaman zaman gözaltına alındıklarına dair haberler dışında çok az bilgi bulunmaktadır. “Bish az 40 tan az Madaran-i Dadkhah Ba’d Az Hozur Dar Aremestan-i Aychi Bazdasht Shodand,” National Council of Resistance of Iran, Women’s Committee, 10 Haziran 2023, https://women.ncr-iran.org/fa/.تن-از-مادران-دادخواه-40

[32] Someyeh Rostampour Kürt Kadın Hareketi’nin yanlış temsil edilme ve çarpıtılmanın yanı sıra, dışlanmasını ünlü İranlı feministlerin yazılarından yola çıkarak gösterniştir: Bkz, Somayeh Rostampour, “Towlid-i Danesh-i Femenisti dar Jonub-i Jahani wa Iran,” Naghd, 2022, https://naghd.com/2021/02/21/.تولید-دانش-فمینیستی-در-جنوب-جهانی-و-ایر

[33] Michael Cronin, “Altered States: Translation and Minority Languages,” TTR: Traduction, Terminologie, Rédaction 8, no. 1 (1995): 86.

[34] Ernest N. McCarus, “Kurdish,” in Iranian Languages, ed. Gernot Windfuhr (London: Routledge, 2009).

[35]Bkz, Mostafa Vaziri, Iran as Imagined Nation: The Construction of National Identity (New York: Paragon House, 1993); Kashani-Sabet, Frontier Fictions; and Reza Zia-Ebrahimi, The Emergence of Iranian Nationalism: Race and the Politics of Dislocation (New York: Columbia University Press, 2016).